- vakti
- वक्ति
Indonesian dictionary. 2014.
Indonesian dictionary. 2014.
vakti — 1 ×vakti, vanka, o žr. vaktuoti … Dictionary of the Lithuanian Language
vakti — 2 vàkti, vañka, vãko intr. kusti, tarpti … Dictionary of the Lithuanian Language
vakti gelmek — 1) ölmek üzere olmak, ölümü yaklaşmak 2) zamanı gelmek, süresi dolmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakti olmak — aceleye, telaşa gerek olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakti olmamak — bir kimse veya iş için ayıracak zamanı olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezan vakti — is., din b. Ezan okunma zamanı Ezan vakti olduğu için burada ak sakallı bir kahveciden başka kimse görünmüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikindi vakti — zf. İkindi için belirlenen süre, ikindi zamanı İkindi vakti iki anne, çocuklarını sevinçle karşıladılar. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğle vakti — zf. Günün öğle saatlerinde, öğleyin, öğlende, nısfınnehar Bütün aile öğle vakti, mutfakta, kapı önlerinde bir şeyler atıştırırdı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zeval vakti — is. Gün ortası, öğle vakti … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâli vakti yerinde — paraca durumu iyi, zengin Bu adamın hâli vakti yerinde … Çağatay Osmanlı Sözlük