- kāpāli
- कापालि
Indonesian dictionary. 2014.
Indonesian dictionary. 2014.
kapalı — sf. 1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı 2) Geçilmez durumda olan 3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri) 4) Başı örtülü (kadın) 5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem 6) Gizli, saklı Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kapalı Çarşı — Das Beyazit Tor, Eingang zum Großen Basar Hauptweg ( … Deutsch Wikipedia
Kapali Carsi — Das Beyazit Tor, Eingang zum Großen Basar Hauptweg (Kalpakçılar Başı Caddesi) vom Großen Basar Der Kapalı Çarşı (etwa „überdachter Markt“), im Deutschen „Großer Basar“ oder „Großer ged … Deutsch Wikipedia
kapalı kutu — sf. 1) İçindekini belli etmeyen, sır saklayan (kimse) Bu kızdan şirket hakkında malumat almak kolay olmayacak. Kâfir kapalı kutu. H. Taner 2) Niteliği gizli kalan Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı duruşma — is., huk. Mahkemede görevlilerden ve orada bulunmak üzere özel izin alanlardan başkasının bulunmadığı duruşma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kapalı duruşma yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı oturum — is., huk. Gizli celse Türkiye Büyük Millet Meclisi ... kapalı oturumlar yapabilir... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı toplum — is., top. b. Dış dünya ile her türlü ilişkisini kesmiş olan kendine yeterli insan topluluğu Bizim ilk romancılarımız, kapalı toplum düzeninin çelişkilerini ancak bilinçsizce saptayabiliyorlardı. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı tribün — is., sp. Spor karşılaşmalarında seyircileri yağmurdan ve güneşten korumak için üstü kapalı olarak yapılmış bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı yer korkusu — is., tıp Dar ve kapalı yerlerde duyulan kaygı veya korku, klostrofobi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı yüzme havuzu — is. Kapalı bir mekân içine alınmış, suyu ısıtılan, yüzme sporunun yapıldığı havuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı olmak — 1) iş yapmamak 2) ilgisiz kalmak Nedim i beğenmeyenler bu şenlikli dünyaya kapalı olanlardır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük